28 Nisan 2015 Salı

Mumyalanan kabile reisi.


Dikkatimi çeken bir fotoğraf daha.Mumlayalanmış kabile reisi.
Ve devam eden saygı,hürmet..

Kum saati.








 Küresel ısınma sonucu,Dünya'nın bundan nasıl etkileneceğini anlatan bir kum saati,kumdan ziyade su saati desek yeridir.

 Ve azalan sadace zaman...

Ekmek Parası.


Sanırım,artık böyle.

Doğruya doğru.


Doğru tespit.

Papatya.


Ahh! Şu papatya falları :)
Papatya mevsimi geldi ya ,artık fallara bakabiliriz.

Özgürlük kulesi.


  Özgürlük Kulesi Aşağı Manhattan , New york'ta inşa edilen yeni Dünya Ticaret Merkezi kompleksinin ana binasına işaret eder. 104 katlıdır ve Batı yarımküre'nin en yüksek,Dünya'nın ise en yüksek dördüncü binasıdır.

24 Nisan 2015 Cuma

Trinity Üniversitesi Kütüphanesi.


 Kütüphanelerden laf açılmışken , bu sefer üniversite kütüphanesi olan Trinity Üniversitesi kütüphanesini paylaşmak istedim.İrdanda' da bulunan bu üniversite kütüphanesi 800 yıllık bir tarihe sahip.Gerçekten eski bir tarihe sahip olması,kütüphanenin otantik yapısından bellli.Burda kitap okumak,raflardan her an bir eski tarihin fırlayacağını anımsatır belkide o buğulu atmosfer korkutabilir.Ama gerçekten görkemli tarih kokan bir kütüphane izlemini veriyor.

Şehir kütüphanesi.





                             Stuttgart Şehir Kütüphanesi

Gördüğüm en güzel kütüphanelerden biri diyebilirim.Mimarisi olsun,ferahlığı olsun,dizaynı olsun bir fotoğraf karesinde bile insanın içini açıyor.Böyle bir kütüphane de olmak vardı.


Central Park.


Newyork'ta ki Central Park.Şehir merkezinin hatta kocaman gökdelenlerin ortasında olan bu park güzel görünse de, ne kadar doğayı yansıtabilir tartışılır.Keşke gökdelenler den daha yüksekte olsaymışta,havayı daha iyi hissedebilseymiş insanlar.Doğa düşkünü biri olduğum için fikrim buda ,sizinkini bilemem:)

Labirent.



Labirent dediğin böyle olur diye başlarım cümleye.Tarlaya yapılan bu labirentte kaybolmak güzel olur, düşününce:) Tabi ki ucunda, telefona ulaşmak varsa.


Dünya'nın Ucu.


Benim gibi Dünya'nın bi ucunu merak edenlere gelsin .:)
İngiltere'de bulunan  Dünya'nın bir ucu.

17 Nisan 2015 Cuma

Keops Piramidi.


Keops piramidi ya da diğer adıyla büyük piramit Mısır'ın başkenti Kahire'nin 16 km kadar batısında Gize düzlüğünün insan gücüyle düzenlenmiş 1,5 km karelik plotosu üzerinde 39 km yükseklikten Nil vadisine bakar.Piramidin taban yüzeyi yaklaşık 53.000 m karelik bir alanı kaplarçTaban kenar boyu 230 m'dir.Bu devasa yapıyı çepeçevre dolaşmak için 1 km'ye yakın yani 930,664 metreik bir masefeye gerekmektedir.Hacmi 2.500.000 metreküp,ağırlığı ise 6.500.000 tonu bulur.

Şimdi Keops Piramidi'nin bilimsel olarak kanıtlanmamış  bazı rivayetlerinden bahsedeceğim:
  • Piramitlerin üzerinden geçen meridyen,karaları ve denizleri iki eşit parçaya bölmektedir.
  • Piramit hangi firavunun adına yapıldıysa,kralın odasına yılda sadece iki kez güneş girmektedir.Bunlar kralın doğduğu ve öldüğü günlerdir.
  • Piramitlerin içerisinde radar gibi aletler çalışmamaktadır.
  • Piramit içerisinde bırakılmış kirli bir su,birkaç gün içerisinde arıtılmış hale gelmektedir.
  • Piramit içerine bırakılan süt birkaç gün bozulmadan kalabilir,beklenmeye devam edilmesi durumunda yoğurt haline gelmektedir.
  • Açık bir yara piramit içerisinde çok daha çabuk bir şekilde iyileşmektedir.
  • Piramitlerin içi yazın serin, kışın ise ılık olur.
  • Giize Platosu'ndan geçen boylam,denizlerle karaları iki eşit parçaya böler.

12 Nisan 2015 Pazar

Penguenlerden Bilinmeyenler.


Sevdiğim hayvanlar arasında başı çekenlerden bir taneside Penguenler.:) Başlı başına sevimli,tüyler yumak yumak,paytak paytak yürümeleri bana sevimli geliyor.Şimdi penguenlerin  özellikleri;
  • Kışın sadece 3 saat güneş ışığından faydalanabilen penguenler -50 dereceye varan soğukta hayatlarını sürerler.
  • Olağanüstü nefes gücüne sahiptirler.Tek nefeste denizin derinliklerine dalan bu canlılar 20 dakika su altında kalabilirler.
  • Kaygan bir dalgıç kiyafetine sahip penguenler,su altında saatte 25 km hızla yüzebilirler.
  • -50 dereceye varan soğukta,ayakları hiç üşümez vücut sıcaklıklarını asla kaybetmezler.
  • Erkek penguenler,65 gün boyunca yumartalarını korumak için hiçbir şey yemeden ayakta durabilirler.
  • 3 katlı kürke sahip olduklarından -50 derecede bile üşümez,geceleri birbirine yanaşarakta vücut ısılarını 20 derece arttırırlar.
  • Büyük bir gövde,küçük bacaklara sahip olmalarına rağmen kutup şartlarında kilometrelerce yürüyebilirler.

İnka İmparatorluğu.


   Geçmişteki medeniyetler bakıldığında , aralarında en çok dikketimi çeken İnka'lar olmuştur.Hem mimarileri hem yapıları hem yaşayış tarzlarından.Medeniyetlerinin başladığı şu fotoğrafa  bakılırsa gerçekten koskoca dağın tepesinde,kurulmuş ve o zamanlar da bu kadar imkan olmadan o yapıların oralara yapılması şaşırtıcı.Şimdi İnka'ları daha geniş inceleyelim.

   İnka İmparatorluğu Güney Amerika'nın batı kıyısında And Dağlarının tepesinde kurulmuştur.Bu İmparatorluğunun benzerine az rastlanır bir özelliği,özgün bir devletçi örgületmeyle, kendisini oluşturan halkların sosyokültürel çeşitliliğini tek bir çatı altında birleştirebilmiş olmasydı.İnka İmparatorluğu topraklar üzerinde sayıları 700'ü aşan farklı dillerde konuşan birçok farklı halkı yada etnik grupları  biraraya getirebilmiştir.İnkalar resmi dili Quechua'dır.Hiyerarşik bir yapı söz konusudur.İnkalar yaşamın görünmez güçlerle denetlendiğine inanırlar.Falın inkalar için önemi büyüktür.Bir iş yapılmadan önce fala başvururlar.İnkalar kendilerini Güneş'in oğulları olarak ifade ederek Güneş kültürünü benimsemişlerdir.Ve her zaman tanrılarına adadıkları çocuk adakları olurdu.Ve bu imparatorlukta da mumyalama örnekleri bulunmuştur.

4 Nisan 2015 Cumartesi

Farklı Pencereden ,Hayatlar.



Her insanın hayata bakış açısı farklıdır. Buna farklı pencerelerden bakma da diyebiliriz.Bazıları bir pencereden bakarken, bazıları birkaç pencereden farklı görüşler,açılarla bakar.Bazıları da o pencere arkasındaki dünyayı izlerken, kimileri de o pencereki kirliliğe dikkat etmekten arkadaki günün güzelliğini kaçırır.Güllük güneşlik günü, o lekelere bakmaktan farkedemez bile.Yağmurlu,sağanaklı,sisli günlere kalır ve o penceresine bir leke daha eklemekten geri kalamaz.
Siz bırakın penceredeki lekeleri,bir kaç pencereden farklı dünyalara bakın,güneşli mutlu günlere geç kalmadan.
:)

Dünya'yı Gezen Kirpi Biddy :)


Biddy 4 yaşında Afrikalı küçük bir kirpi.Onu diğer kirpilerden ayıran özelliği ise Dünya'yı geziyor oluşu.Ortalama bir insanın görmediği kadar çok yer görmüş.


Hadi şimdi kirpiyi kıskanma seansımız başlamıstır. :)

Ve Biddy'in fotoğraf kareleri.

3 Nisan 2015 Cuma

Leave Me!



Bir şeyleri,en çokta bir sevgiyi kaybetmeden, kıymeti  bilinmeli.
Şimdi bırak beni,mutlu olduğum yerde;Sende.

Kısa Film.


Belki de binlerce kelime,cümleler,duygular bir kısa filmde saklıdır:)

Yaratılış...



  Kesinlikle.Sanat bu olmalı.

2 Nisan 2015 Perşembe

Çikolata mı?



 '' Çikolata yemek,Matemetiksel becerilerinizi arttırabilir.''Diye bir yazı okudum geçenlerde.Gerçekten çikotanın mutluluk hormonu salgıladığını duydum ama bunu duymamıştım.Ki  bence mutluluk verdiği doğru.:)Kendimden biliyorum.
 Şimdi haberi biraz daha açayım.Çikolata yemek beynin matematiksel becerilerini arttırabilir.Sıcak kakao ve çikolata da bulunan flanavol bileşikleri büyük miktarda alındıktan sonra zihinsel aritmatik çok daha kolay oluyor.Ayrıca Brighton'daki İngiliz Psikoloji Topluluğu'nun sunumuna göre çikolata yedikten ve içtikten sonra daha az yorgun hissediyormuşun.
 O zaman beeen bir adım ötemdeki çikolataya doğru yolumu alayım.:)

1 Nisan 2015 Çarşamba

Gezici deve kütüphanesi.


  Gobi Çölü'nde gezici deve kütüphanesi.Bu adaamın adı Dashdondog Jamba.O, Moğolistan çocuklarının kitaplara erişebildiğinden emin olmak için hayatını adamış bir yazar,şair,kütüphaneci,çevirmen ve öykü yazarı.

Peki ya...



Peki ya,çocuklar ebeveynlerini seçebiliyor olsaydı?

14 İPhone ve İPad ile oluşturulan animasyon :)




Yaratıcı bir animasyon film olmuş.
:) iyi seyirler.

Cesaret!

BREZİLYA

Dünya'da taklit edilemeyen tek şey ; cesarettir.

Farelerde sevilebiilir:)


   Bilindiği üzere insanlara en yakın olan bir başka hayvan;farelerdir.Bunu fırsat bilip,bir kaç fotoğrafçı,fareler üzerinde güzel bir çalışma yapmışlar.Farelere kendilerinden bile küçücüüük oyuncak ayıcıkları ellerine tutturmuşlar.Bence güzel bir çalışma..Bakın güzel bir obje çıkmış ortaya.:)Her canlının sevme duygusu varmış demekki.Ben çok sevdim yaa,yüzündeki saflığı,küçücük olmasını,masumiyetini...
  Sizde fare gördüğünde,kaçan,iğrenen insanlardan değilsinizdir umarım.Ki öyleyse de bu kareden sonra fikriniz değişir belki. 
 :)